Mitral kapak hastalıklarının tedavisinde cerrahi müdahale gerektiğinde ilk seçenek, kapak tamiri yöntemidir. Ancak bazı durumlarda kapak tamiri mümkün olmayabilir ve bu durumda kapak değişimi tercih edilmek zorunda kalınır.
Cerrahi tedavi seçeneği seçilirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kapak tamirinin doğru ve başarılı bir şekilde yapılmasıdır. Başarısız yapılan bir kapak tamiri, kısa vadede tekrar ameliyat gerektirebilecek bir sorunun ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle, kapak tamiri işlemi son derece önemlidir ve bu işlemi gerçekleştiren cerrahın deneyimi sonucu etkileyecek büyük bir etkendir.
En iyi sonuçlarla yapılan mitral kapak tamirlerinde, yaklaşık 10 yıl içerisinde tekrar bir girişim gerektirecek şekilde bozulma oranı ortalama %10-15 civarındadır. Bu oran hastanın genel durumuna, hastalığın tipine ve cerrahiye bağlı olarak değişir. Özellikle dejeneratif tip arka yaprakçığın tamiri için bu oran geçerlidir. Barlow Hastalığı, Marfan Sendromu veya her iki yaprakçığın tamir edildiği gibi kompleks tamir durumlarında bu oran biraz daha yüksektir.
Romatizmal kapak hastalıkları veya diğer mitral kapak sorunlarının kapak tamirinde ise, 10 yıl içerisinde tekrar bozulabilme olasılığı daha da yüksektir. Bu nedenle, hastalarımızın ameliyat sonrası düzenli takip edilmesi önem taşır.
Bu veriler, mitral kapak hastalıklarının cerrahi tedavisinde elde edilebilecek en iyi sonuçları yansıtmaktadır. Ayrıca, mitral kapak tamirinin, değişime göre birçok avantajı olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle, dünyada kabul edilen en iyi tedavi yöntemi olan mitral kapak tamiri, hastalarımızın en iyi sonuca ulaşmalarına yardımcı olur.
Ameliyattan sonra düzenli kardiyoloji muayenelerinizi ihmal etmeyin ve sağlığınıza önem verin. Unutmayın, sağlığınıza gereken önemi vermek, uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.
