- Aort kapak nedir?
- Aort kapak hastalığı nedir?
- Belirtileri nelerdir?
- Kimlerde görülür?
- Sebepleri nelerdir?
- Ne zaman doktora başvurulmalıdır?
- Nasıl teşhis edilir?
- Nasıl tedavi edilir?
- Cerrahi tedavi yöntemleri nelerdir?
- Kapak tamiri ve değişimi arasındaki farklar nelerdir?
- Ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Kalp Kapakları: Aort Kapak
Hızlı Randevu Al
Asistanımızı arayarak veya ücretsiz bilgi / randevu formunu kullanarak her türlü sorunuzu bize iletebilir, muayene randevunuzu hızlı ve kolay bir şekilde oluşturabilirsiniz.
Hastaneye gidemediğiniz durumlarda Türkiye’nin her yerinden Görüntülü Görüşme hizmetimiz aracılığıyla Prof. Dr. Mustafa Güden ile iletişime geçebilirsiniz.
Randevu talebi için
veya
İçindekiler
Aort kapak nedir?
Aort vücudun oksijenli kanını taşıyan en büyük atardamarıdır ve kalpten çıkan kanın vücuda dağılımını sağlar.
Aort kapak ise bu kanın kalpten aort damarına geçişini kontrol eden, aort ile sol karıncık arasındaki kapaktır.
Aort kapak hastalığı nedir?
Kalpteki aort kapağının işlevini yerine getirememesi sonucu ortaya çıkan bir dizi sağlık sorununu ifade eder. Aort kapağı, kanın kalpten aort damarına geçişini kontrol eden bir kapak mekanizmasıdır. Bu kapak kalbin kasıldığı sırada açılarak kanın aort damarına pompalanmasını izin verir ve ardından kapak kapanarak kanın geriye doğru kaçmasını önler. Ancak çeşitli nedenlerle aort kapak darlık veya yetmezlik şeklinde veya her ikisi bir arada normal işlevini yerine getiremeyebilir.
Belirtileri nelerdir?
Aort kapak hastalığının başlangıcında en sık görülen şikayetler göğüs ağrısı, göğüste sıkıntı hissi, fenalık hissi, bayılma, nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma, yorgunluk, ayak ve ayak bileği şişmesi şeklindedir. Bu belirtiler aort kapak hastalığının farklı aşamalarında ve tiplerinde farklılık gösterir.
Kimlerde görülür?
Her yaşta görülür, ancak genellikle ileri yaşlarda daha yaygın olarak ortaya çıkar. Risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, kalıtsal (marfan sendromu, ehlers-danlos sendromu), kireçlenme (ateroskleroz), romatizmal kalp hastalığı, biküspid aort kapak hastalığı, diğer sistemik hastalıklar (SLE), ortaya çıkan aort anevrizması, aort kök anevrizması, yüksek tansiyon yer alabilir. Bu faktörler hastalığın riskini artırabilir ancak herhangi bir kişi bu faktörlere sahip olmasa bile ağır kapak hastalığına yakalanabilir.
Sebepleri nelerdir?
En yaygın nedenlerinden biri kalsifik aort darlığıdır. Bu durum yaşlanma süreciyle ilişkilidir ve aort kapak üzerinde kireç birikmesi sonucunda kapağın sertleşip daralmasıyla ortaya çıkar. Doğuştan gelen bir durum olan biküspid aort kapağı, normalde üç yaprakçıklı olan aort kapağın iki yaprakçıklı olması durumudur. Bu da daha erken aort kapağında daralmaya veya yetmezliğe neden olabilir. Romatizmal ateş denilen bir enfeksiyon hastalığı, boğaz enfeksiyonlarına bağlı olarak kalp kapaklarında hasara yol açabilir ve bu du karşısında aort kapağı da etkilenebilir. Ateroskleroz veya kireçlenme, kapakta kolestrol ve kalsiyum birikmesi sonucu oluşan bir durumdur ve aort kapağı da etkileyebilir. Yüksek tansiyon aort kapağına zarar vererek daralmaya veya yetmezliğe neden olur. Genetik faktörler de (marfan sendromu, ehlers-danlos sendromu), aort kapak hastalığı riskini etkileyebilir ailesinde bu tür hastalıklar geçmişi olan bireylerde risk daha yüksek olabilir. Göğüs bölgesine radyasyon maruziyeti olan kişilerde de aort kapağında hasar oluşabilir. Çıkan aort ve/veya aort kök anevrizması olan kişilerde de aort kapak hastalığı görülebilir. Aort diseksiyonunda da aort yetmezliği gelişebilir. Herhangi bir veya birkaç faktörün bir araya gelmesi aort kapak hastalığının oluşumuna yol açabilir. Ancak herkeste aynı faktörler olmasına rağmen hastalık gelişmeyebilir.
Ne zaman doktora başvurulmalıdır?
Eforla gelen göğüs ağrısı, göğüste sıkıntı hissi, fenalık hissi, bayılma, nefes darlığı, çarpıntı, ayakta ve böbrekte şişme gibi şikayetleri olan kişilerin kardiyoloji doktoruna başvurmaları uygun olur.
Nasıl teşhis edilir?
Detaylı bir muayene ve sonrasında yapılan ekokardiyografik tetkik ile tanı net olarak konulur.
Nasıl tedavi edilir?
Aort kapak hastalığı teşhis edilen hastalarda tedavi seçeneğini belirlemek için ekokardiyografi ile kalbin kasılma gücüne, kalbin çaplarında, akciğerlere giden damarın basıncına ve diğer kapakların durumuna bakılır. Ayrıca hastanın şikayetlerine, kalpteki ritim durumuna göre aort kapak hastalığının derecesine karar verilir.
Hastalık fazla ilerlememiş ise ilaç tedavisi uygulanır. Ancak ilaç tedavisi hastanın problemini çözecek bir yöntem değildir. Hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik bir çözüm yoludur İlaçla tedavisi devam eden hastaların yakın olarak takip edilmesi gerekir. Aort kapak hastalığının ilerlemiş olması durumunda cerrahi tedavi tavsiye edilir.
Mitral kapak hastalığının cerrahi tedavi yöntemleri nelerdir?
Mitral kapak hastalığında cerrahi olarak düzeltmede iki seçenek bulunmaktadır; mitral kapağın tamir edilmesi veya mitral kapağının değiştirilmesi. Bugün dünyada mitral kapak hastalıklarının tedavisinde tavsiye edilen ilk seçenek mitral kapağının tamir edilmesidir. Hastalık fazla ilerlememiş ise ilaç tedavisi uygulanır. Ancak ilaç tedavisi hastanın problemini çözecek bir yöntem değildir. Hastanın şikayetlerine azaltmaya yönelik bir çözüm yoludur. İlaçla tedavisi devam eden hastaların yakın olarak takip edilmesi gerekmektedir. Mitral kapak hastalığının ilerlemiş olması durumunda cerrahi tedavi tavsiye edilmektedir.
Mitral kapak tamiri ve değişimi arasındaki farklar nelerdir?
Mitral kapak tamirinde hastanın kendi kapağı korunarak oluşan bozukluk düzeltilmektedir. Böylece mitral kapağın fonksiyonları normale dönmektedir. Şayet mitral kapak tamir edilemezse bu durumda doğal mitral kapağın fonksiyonlarını görebilecek protez kapak yerleştirilmektedir. Mekanik ve biyolojik olmak üzere iki çeşit protez kapak bulunmaktadır.
Mekanik kapak kullanılan hastaların hayat boyu coumadin adı verilen kan sulandırıcı kullanmaları gerekmektedir.
Biyolojik kapak kullanılan hastalarda ise ritim bozukluğu yok ise kan sulandırıcıyı 3-6 ay boyunca kullanmaları gerekmektedir. Sonraki dönemde kan sulandırıcı kullanmaları gerekmemektedir. Biyolojik kapakların yıllar içinde fonksiyonlarının bozulma ihtimali olduğu için gençlerde kullanımı çok uygun değildir, 65 yaş üstündeki hastalarda kullanımı daha uygundur.
Özellikle hasta kan sulandırıcı kullanımı ile ilgili problem yaşayacaksa, hamilelik beklentisi varsa biyolojik kapak kullanılabilir. Dolayısıyla hastanın bir bütün olarak değerlendirilmesi ve hasta için uygun olacak en iyi seçenek belirlenmelidir.
Mitral kapak ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Ameliyat sonrasında düzenli kontrollerin yapılması gerekmektedir. Özellikle altı ayda bir kez kardiyoloji kontrolü yapılmalıdır. Mitral kapak tamiri veya değişimi sonrası enfeksiyon riski olduğu için enfeksiyon kaynağı olabilecek dişlerin kontrolü düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır.
Ayrıca enfeksiyon hastalıkları durumunda hastanın doktoruna mitral kapakla ilgili durumunu anlatması önemlidir. Doktoru bu duruma göre tedavi düzenleyecektir. Kapak değişimi olan hastaların kan sulandırıcı kullanımına dikkat etmeleri gerekmektedir. Kan sulandırıcının fazla kullanımında kanama, az kullanımında pıhtı oluşabileceği için hastaların doktoru tarafından tavsiye edilen dozlara ve süreye uymaları çok önemlidir.
Kapalı Kalp Ameliyatları
Halk arasında kapalı kalp ameliyatı olarak bilinen ve vücudun görünmeyen bölgelerinden küçük kesilerle yapılan bu işlemlere minimal invaziv yöntemi adı verilir. Küçük kesilerle yapılan ve dokularda en az hasara yol açan bu işlemler iki yöntemle yapılır.
Endoskopik Cerrahi
Özel cihazlar ile göğüs bölgesine açılan küçük kesiyle operasyonun gerçekleştirileceği bölgeye ulaşarak işlem yapılır. Cerrahi alanın görüntülenmesi için endoskopik kamera kullanılır.
Robotik Cerrahi
Robotik cerrahi kalp ve damar cerrahisi alanında kullanılan, teknolojinin sağlık alanında geldiği son noktayı gösteren etkili ve ileri bir cerrahi yöntemdir. Cerrah ameliyat bölgesini robot sayesinde çok daha net ve yakından 3 boyutlu olarak görebilir.
Bilmenizde Fayda Var
Kalp kapak cerrahisinde asıl amaç hastanın ameliyattan maksimum yararı sağlamasıdır. Özellikle mitral kapakta olmak üzere tüm kalp kapağı tedavilerinde temel amaç doğal kapağın korunarak tamir yöntemleri ile onarılmasıdır. Hastanın kendi kapağının tamir edilmesi, dünyada kabul edilen en iyi yöntemdir.
Dünyada Kabul Edilen En İyi Yöntem
Hastanın kendi kapağının tamir edilmesi, dünyada kabul edilen en iyi yöntemdir. Mitral kapağın fazla hasar görmüş olanlarının tamir edilemeyeceği, yerine mekanik veya biyoprotez kapak takılmasının uygun olacağı görüşü yanlıştır.
Dünyada birçok merkezde nerdeyse bütün mitral kapak kaçakları tamir edilmektedir. Mitral kapak tamiri cerrahi ekibin özel deneyimini gerektirmektedir.
Prof. Dr. Mustafa Güden’in her türlü mitral kapak tamirindeki başarı oranı %98’dir. Sadece %2’lik kısımda mitral kapak değişimi operasyonuna gerek duymaktadır.
Hasta Hikayeleri
Küçük Kesi ile Endoskopik Mitral Kapak Tamiri
Kalbindeki mitral kapak yetmezliği şikayetiyle muayeneye gelen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Abdullah Sultan, küçük yaradan endoskopik mitral kapak tamiri ameliyatıyla sağlığına kavuştu.
Mitral Kapak Tamiri
Ciddi nefes darlığı şikayetiyle muayeneye gelen Neslihan Hanım, mitral yetersizliği ve kalp yetmezliği tanısıyla tedavi edilerek sağlığına kavuştu.
Ücretsiz Bilgi / Randevu Formu
Randevu formunu doldurup gönderdiğinizde asistanımız tarafından en kısa sürede aranırsınız.
Sıkça Sorulan Sorular
Mitral kapak ameliyatlarının cerrahi yöntemleri nelerdir?
Mitral kapak ameliyatı klasik yöntemle veya minimal invaziv denilen küçük kesi yöntemiyle yapılabilir. Küçük kesi yöntemleri de kendi içinde endoskopik cerrahi ve robotik cerrahi olarak ikiye ayrılmaktadır. Sıraladığımız tüm cerrahi yöntemler mitral kapak tamiri veya mitral kapak değişimi için geçerlidir.
Mitral kapak hastalığı ameliyat yerine kateterle düzeltilebilir mi?
Darlık olan hastalarda balon ile bu darlık giderilebilir ve bir grup hastada ilk tedavi seçeneğidir.
Yetmezlik olan hastalarda ise şayet ameliyat çok riskli ise o zaman ikinci seçenek olarak kateter ile mandallama tekniği uygulanabilir.
Mitral kapak yetmezliği tedavisinde ilk seçenek cerrahidir.
Mitral kapak yetmezliği dereceleri nedir?
- 1 + Hafif
- 2 + Hafif Orta
- 3 + Orta
- 4 + İleri
olarak değerlendirilir. Daha detaylı bilgi için Mitral Kapak Yetmezliği Dereceleri başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Mitral kapak tamiri ile mitral kapak onarımı aynı işlem midir?
Mitral kapak tamiri ve mitral kapak onarımı aynı işlemdir, söylemleri farklıdır.
Mitral kapak tamiri ile mitral kapak değişimi aynı işlem midir?
Kesinlikle aynı değildir. Mitral kapak hastalıklarında mitral kapağının tamiri şu andaki en iyi seçenektir.
Mitral kapak tamirinin avantajları nelerdir?
Mitral kapak tamirinin değişimine göre avantajlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Daha iyi erken ve geç dönem yaşam beklentisi
- Kalp fonksiyonlarının daha iyi korunması
- Enfeksiyon ve felç geçirme riskinin daha az olması
- Hayat boyu kan sulandırıcı (coumadin) kullanmasına gerek olmaması
- Daha kaliteli yaşam
Mitral kapak hastalıklarında tamir olma ihtimali ne kadardır?
Dejeneratif mitral kapak hastalıklarında bu oran %97-98 oranındadır. Romatizmal kalp hastalıklarında bu oran düşmektedir.
Mitral kapak tamiri ameliyatından sonra ilerde kapak bozulabilir mi?
Mitral kapak tamiri sonrasında on yıl içinde kapağın tekrar bozulma ihtimali %10-15 civarındadır.
Hemen ameliyat olmazsam ilerde mitral kapağımın tamir ihtimali azalır mı?
Tanı konduktan sonra bazı hastalarımızı erken olduğu için öncelikle takip ediyoruz ve belli kriterler geliştiğinde ameliyat kararı veriyoruz. Bu hastalarımızda mitral kapak tamir olma ihtimalinde azalma olmuyor, %97-98 oranında kapaklarını tamir edebiliyoruz.
Ameliyat olmazsam ne olur? Mitral kapak yetmezliği ölümcül müdür?
Kısa vadede ani ölüm riski çok düşüktür. Fakat uzun vadede kalp yetmezliği gelişeceği için ölüme neden olabilir.
Mitral kapak ameliyatları kapalı olarak yani küçük kesi ile yapılabilir mi?
Mitral kapak ameliyatları minival invaziv adı verilen küçük kesi yöntemiyle yapılabilmektedir.
Her hastanede mitral kapak tamiri yapılıyor mu?
Mitral kapak tamiri özel deneyim gerektiren bir ameliyattır. Bu nedenle işinde uzman ekipler tarafından yapılması gerekmektedir.
Siz hangi hastanedesiniz?
Prof. Dr. Mustafa Güden’in muayenehanesi İstanbul, Kadıköy’dedir. Adres ve iletişim bilgilerimize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Mitral kapak tamiri için cerrahımı nasıl seçmeliyim?
Mitral kapak tamiri hem cerrahın hem de ekibin üst düzey deneyimini gerektirmektedir. Hastalar doktoru ile görüştüklerinde kendi mitral hastalığının tamirinin mümkün olup olmadığını ve tamir olabilme oranının ne kadar olduğunu sormaları gerekir. %95’in altında tamir olma ihtimali durumunda ameliyat bekletilebilir. Bu nedenle mitral kapak tamirinde başarı oranı %95’in üstünde olan bir cerrahın seçilmesi uygundur.
Prof. Dr. Mustafa Güden’in kalp cerrahisine bakış açısını, iyi bir cerrahın hastaya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini kaleme aldığı bu satırları okumanızı öneririz.
Ne zaman ameliyat olmalıyım?
Mitral kapak hastalıklarında genellikle ameliyatın acil yapılmasına gerek yoktur. Ameliyat kararı ekokardiyografik bulgular, hastanın şikayetleri ve kalpteki ritim durumuna bakılarak karar verilmektedir. Bu konuda hem kardiyologlar hem de kalp cerrahlar bir araya gelerek karar vermeleri daha uygun olur.
Ameliyat ne kadar sürüyor?
Mitral kapak tamiri ve değişimi ameliyatları genellikle ortalama 2-3 saat sürmektedir.
Hastanede kaç gün yatarım?
Mitral kapak ameliyat sonrası yoğun bakımda bir gece, serviste 4-5 gece olmak üzere hastalar hastanede yaklaşık bir hafta yatırılmaktadır. Küçük kesi ile yapılan hastalarda bu süre daha kısadır.
Mitral kapak değişimi sonrası nelere dikkat etmeliyim?
Kalp kapak ameliyatında tamir imkanı yoksa kapak değiştirilmektedir. Kullanılan kapaklar protez oldukları için enfeksiyon açısından dikkatli olunması gerekmektedir. Detaylı bilgi için Kalp Kapak Ameliyatı Sonrası Yapılması Gerekenler başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ameliyat sonrası doktor kontrollerim nasıl olacak?
Mitral kapak ameliyatı sonrası hastalar taburcu olduktan bir hafta sonra cerrahi kontrol, bir ay sonra da kardiyoloji kontrolü olmalıdır. Bu sürecin ardından olağan dışı bir durum yoksa her altı ayda bir kardiyoloji kontrolü yapılması gerekir.
Ameliyattan sonra ne zaman işe başlayabilirim?
Ameliyat sonrası hastalar genelde bir ay sonra işe başlayabilirler.
Küçük kesi ile ameliyat olan hastalarda bu süre daha kısadır.
Fakat bu konuda her hastanın kendine göre özellikleri olduğu için doktorun karar vermesi daha uygun olacaktır.
Ameliyattan sonra ne zaman araba kullanabilirim?
Klasik yöntemle ameliyat olan hastalar bir ay sonra araç kullanabilir. Küçük kesi ile ameliyat olan hastalar hastaneden taburcu olduktan sonra araba kullanmaya başlayabilirler.
Ameliyattan sonra spor yapabilir miyim?
Top ile oynanan veya ağırlık ile yapılan sporlar tavsiye edilmemektedir. Bunların yerine yürüyüş, yüzme gibi hafif sporlar yapılabilir.
Ameliyattan sonra nasıl ibadetimi yapabilirim?
Küçük kesi ameliyat olan hastalar namazını normal kılabilirler. Standart şekilde ameliyat olan hastaların bir ay oturarak namaz kılmaları gerekir.
Oruç tutma konusunda ise eğer doktorunuz bir özellik belirtmiyorsa orucunuzu tutabilirsiniz. Kan sulandırıcı kullanıyorsanız bu konuya çok dikkat etmeniz gerekir.
Bu konularda doktorunuza danışmanız uygun olur.